Alerjiyle savaşan bitkiler
Birçok insanın şikayet ettiği rahatsızlıklar ; bitkisel yollarla tedavi edilebilir.
Bu bitkiler alerjiye meydan okuyor!
Bahar aylarının gelmesiyle birlikte birçok insanın şikayet ettiği bahar alerjisi, burun akıntısı, solunum yollarındaki rahatsızlıklar, astım ve alerjiye bağlı kaşıntının; bitkisel yollarla tedavi edilebileceği belirtildi.
Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi ve 'Şifalı Bitkiler' kitabı yazarı Prof. Dr. Yusuf Zeynelov, alerjilerinin ağaç ve bitkilerden yayılan polenlere bağlı olarak meydana geldiğini, ancak asıl nedenlerinden birinin de vücuttaki vitamin yetersizliğinden kaynaklandığını belirtti. Zeynelov, yaz aylarında tüketilen taze meyve ve sebzenin kışın bulunmaması nedeniyle insanların bünyelerinin zayıfladığını dile getirdi.
Vitamin yetersizliği vücuttaki bağışıklık sisteminin zayıflamasına, bunun da alerjik hastalıkların daha kolay yerleşmesine neden oluyor.
Andız bitkisi
Alerjiye karşı şifanın doğada olduğunun altını çizen Zeynelov, Türkiye'nin bir çok yerinde bulunabilen andız bitkisinin alerjik hastalıklara en iyi gelen bitki olduğunu söyledi. Andız bitkisinin kökünün ve çiçeğinin tedavi için kullanılabildiğini belirten Zeynelov, ayrıca papatyanın da iyi bir antibiyotik olması dolayısıyla vücuttaki mikroorganizmaların canlandırılması amacıyla her zaman kullanılabileceğini ifade etti.
Civanperçemi
Zeynelov, civanperçemi otu olarak bilinen bitkinin Türkiye'de yaklaşık 80 çeşidinin bulunduğunu, Doğu Anadolu Bölgesi'nde bulunan 16 çeşit civanperçemi otundan ancak yedi çeşidinin tedavi amacıyla kullanılabildiğini ve bu bitkinin de alerjik hastalıklar için çok faydalı olduğunu söyledi.
Huş ağacı
Alerji tedavisinde huş ağacının tomurcuk ve yapraklarının da kullanıldığını anlatan Zeynelov, huş ağacının tomurcuklarının mutlaka Nisan ayında toplanması ve hemen tüketilmesi gerektiğini bildirdi.
Kırlangıç otu
Alerjik hastalıklarla ortaya çıkan kaşıntı ve sivilce sorununun da doğal çözümü olduğunu kaydeden Zeynelov, bu hastalık için de kırlangıç otunu önerdi. Bahar aylarında bol miktarda bulunan Kırlangıç otundan alınan sütün direk sivilcelere uygulanmasıyla rahatsızlığın bir kaç saat içinde geçtiğini ileri süren Zeynelov, kırlangıç otunun yapraklarının kaynatılarak bir bezle vücuda uygulanmasıyla da hastaların şifa bulacağını belirtti.
"Bitkileri taze tüketin" Kendisinin sadece eğitim öğretim hayatı değil, çocukluğundan bu yana bitkilerle uğraştığını ve 'bu işe ömrünü verdiğini' söyleyen Doç. Dr. Zeynelov, bitkisel tedavide en önemli konunun bitkilerin taze ve zamanında toplanması olduğunu vurguladı. "Her bitkinin bir zamanı vardır ve bu bitkiler zamanına göre hastalıklara şifa olabilir" diyen Zeynelov, zamanında toplanmayan, zamansız kurutulan bitkilerin de faydası olabileceğini ancak zamanında toplanan bitkiye göre faydasının çok az olacağına dikkati çekti. Zeynelov, bitkilerin kurutulacaksa da en iyi zamanında toplanarak kurutulması gerektiğini bildirdi.
'Kabalak kabızlığa, kızılağaç şekere iyi gelir' Prof. Dr. Yusuf Zeynelov, bitkilerin en az 10 yıl denendikten sonra faydalarıyla ilgili bilgi verebildiğini belirterek, bazı bitkilerin faydalarını şöyle sıraladı: Kabalak (Deve Tabanı): Astım hastalıklarının yanı sıra mide, bağırsaktaki kabızlık sorununa ve alerjiye iyi geliyor. İçinde yoğun kobalt maddesi bulunduğu için saçın beyazlanmasında da kullanılıyor. Kökü ve sürgünleri kullanılan bitkinin kökü mart aylarında sürgünleri ise Haziran'a kadar tüketilebiliyor. İlk bu bitkiyi yiyenlerin kökünü direk yememeleri, yoğurtla birlikte yenmesi tavsiye ediliyor. Kanser hastalığını önceden engelleyen en güçlü bitkilerden biri olarak biliniyor.
Kızılağaç: Şeker hastalığına iyi geliyor. Isırgan otu: Antibiyotik özelliği var, ancak faydalı olması için zamanında toplamak ve kurutmak çok önemli. İltihap sökücü yönü de bulunan otun bağırsakları rahatlatıcı, kanseri sakinleştirici etkilerinin de olduğu ifade ediliyor. Bruselloz hastalığına yüzde 70 oranında şifa olduğunu söyleyen Zeynelov, kendisine gelen her 10 hastadan 7'sini ısırgan otuyla tedavi ettiğini belirtiyor. Isırgan otu ayrıca saç dökülmesinin önüne geçmek için de kilit önemde...
Çakşır: Cinsel gücü artırıcı özelliğiyle tanınıyor. Nisan ayında çıkan çakşırın kan hareketini hızlandırıcı ve damar tıkanıklığını önleyici etkileri de olduğu bildiriliyor. Ayrıca rahat nefes almayı sağlar.