Yakında Modern tıpla tedavi hastaneleri ile Alternatif tıpla tedavi hastanelerini yan yana görmeye başlarsak şaşırmayalım demiştik çok geçmeden Bursada Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne bağlı 'Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Uygulama Merkezi' çalışmalarına başlamıştır.
Çok değil 10-15 yıl önce petrol istasyonlarında ve büfelerde en çok rağbet edilen köşelerin su dolapları olacağını,marketlerin en lüx yerinde yer alan diyet ürünleri adı altında tatsız tuzsuz şeylere ve organik diye kurtlu meyvelere bir avuç para verebileceğimizi söyleselerdi kimse inanmazdı.İnanılmaz sanılanlar 10-15 yılda yaşanılır hale geldi.
Gittikçe artan bir eğilimle artık bir çok yan etkiye sahip ve oldukça pahalı sentetik ilaçlar yerine daha ucuz ve bilinçli tercihler yapıldığında yan etkisi olmayan bitkisel şifa ürünlerine,doğal gıdalara ve doğal terapi yöntemlerine yönelmekteyiz.
Bozulan sağlığımıza tekrar kavuşabilmek veya sağlığımızın devamlılığını sağlayarak yaşam kalitemizi yükseltebilmek için büyük çabalar harcar olduk.Kimileri hekime gidip onun önerilerini uyguluyor,kimileride bazılarının ‘’kocakarı ilacı’’diye küşümsediği 5 bin yıllık geçmişi olan bitkisel tedavi yöntemlerini seçiyor.
Bu arada bazıları alternatif tedavi yöntemlerini önemsemeyip kabul etmezken, bazıları da tıbbi bitkilerle tedavi,akupunktur,kaplıca kürleri vb. yöntemleri yegane tedavi yöntemi olarak benimsiyor.Oysa önemli olan, her ikisinden de gerektiği zamanda, gerektiği kadar kullanıp dengeyi sağlayabilmek, birinin eksiğini diğeriyle kapatabilmektir.Bu şekilde bir kullanım olduğu zaman “Alternatif” kelimesini de yerinde kullanmış oluruz. Modern tıpla Alternatif tıbbı birbirinin tamamlayıcısı olarak kabul etmek ve uygulamak insanlarımıza daha sağlıklı bir yaşam ortamı sunmada daha etkili olacaktır.
Diğer bir deyimle Holistik tıpta(Bütünsel tıpta), bitkilerle ve doğru seçilmiş besinlerle bedenimizdeki bozulmuş dengeleri düzelterek daha sağlıklı olmak mümkündür.
Dünya Sağlık Örgütü günümüzde, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki halkın yaklaşık % 80’inin, bitki ağırlıklı geleneksel tıp (= folklorik tıp, yerli tıp, ortodoks olmayan tıp, alternatif tıp, halk tıbbı, resmi olmayan tıp,tamamlayıcı tıp, halk hekimliği, halk eczacılığı) bilgilerini kullandığını bildirmiştir.
Bugün gelişmiş ülkelerde özellikle son yıllarda ‘alternatif’ ve ‘tamamlayıcı’ tıbba yöneliş vardır. Artık insanlar stresten ve hava kirliliğinden korunmak, tedavide de bağışıklık sistemi ile uyumlu bitkisel ilaçları kullanmak istemektedirler. Diğer taraftan bitkisel tedavide kullanılan maddeler, doğada olan, doğal maddelerdir ve insana yabancı değildir. Uygun olarak kullanıldıklarında, yan etkileri hemen hiç yoktur. Özellikle uzun süreli tedavilerde veya yaş ortalamasının yükseldiği, diğer bir deyişle nüfusun giderek yaşlandığı Avrupa’da, yan etkilerle karşılaşma olasılığı yüksektir. Kanada’da yapılan bir araştırmada yaşları 66–100 arası kişilerin % 55 inin hastalıklarının tedavisinde bitkileri kullandığını ortaya koymuştur.
Tıbbi bitkiler genellikle sağlık sorunlarının giderilmesinde kullanılırlarsa da, bazen bunlardan hiçbir sorunumuz yokken de 'kozmetik ürün' veya ‘doğal gıda takviyesi’ ya da 'besin takviyesi’ olarak yararlanıldığını görürüz. Aslında bütün bitkisel tedavi şekillerinde gaye, hastalığın tedavisinden ziyade sağlıklı bir yaşam sürmektir. Dengeli beslenme, uygun egzersiz ve olumlu düşüncelerin yanı sıra bu bitkilerin sağlıklı bir yaşam sürmemize katkı sağlayacağı kabul edilmektedir.
Bu açıdan baktığımızda Bizim asıl konumuz olan bitkisel tedavi-Fito terapi yöntemlerini alternatif tedavi yöntemi olarak değil de tamamlayıcı-destekleyici ve önleyici tedavi yöntemi olarak kabul etmek daha doğru olacaktır.
Her hastalıkla beraber şifası da yaratılmıştır, önemli olan şifayı arayıp bulmaktır.Şifa Bulmak ön yargılardan arınmış olarak öncelikle modern tıb yöntemleri ile teşhis ve tedavisine çalışmak, bununla beraber veya ayrı olarak gerek bitkisel Fito terapi yöntemleri gerek bioenerji vb diğer alternatif tıb yöntemleri ile Yüce yaratıcının bizler için yarattığı şifayı arayıp bulmaya çalışmak gerekmektedir.
Bunu yaparken de hastalığı önlemenin hastalığı tedavi etmekten hem daha kolay hem daha ekonomik hem de daha az riskli olduğunu göz önünde bulundurmalıyız.
Atasagun Vital olarak;
Bizde kendi çapımızda bu çabalara katkıda bulunmak istedik. Uzun yıllar ziraat mühendisi olarak hizmet verdiğimiz salça- konserve- donmuş gıda ve kuruyemiş sektörlerinde çalışırken köy köy, kasaba kasaba gezerek edindiğimiz tecrübe ve gözlemler, görev icabı gezdiğimiz Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerinde edindiğimiz izlenimler ve halen çalışmakta olduğumuz hızlı tüketim gıda sektöründe edindiğimiz bilgi birikimini yıllar yılı kendi çevremizle paylaşmaya ,derdine deva arayan dostlara karınca kararınca bildiğimiz formülleri ve hastalık sağaltım metodlarını paylaşarak yardımcı olmaya çalıştık.
Bu arada bilgi birikimi ve tecrübelerimizi artırmak amacıyla aşağıdaki Kurslara katıldık.
Fito Terapi Eğitimi Merkez Efendi Tıp Derneği İstanbul Prof.DR.Abdülkerim ALPINAR
01.10.2009/20.12.2009
Radyestezi Eğitimi Mor Kişisel Destek Stüdyosu Ankara Dr.Ali Seydi Gültekin
06/07.06.2009
Acmos Enerji Metodu Eğitimi İstanbul Widad NASH
22/27.03.2010
Zaman içerisinde amatörce yardım anlayışı ile başlayan bu yaklaşımımızın yeterli olmadığını görerek bize şahsen ulaşamayan yeni dostlara ulaşmak ,değişik taleplere cevap verebilmek ve bilgi birikimimizi herkesle paylaşabilmek için şifa arayan dostlarımızın da teşvikiyle uzun yıllar süren araştırma geliştirme çabaları ile oluşan muhtelif hastalıklara etkili 6 adet taviye edici gıda ürünümüze Tarım Bakanlığından ruhsat almak suratiyle internet üzerinden Atasagun Vital adlı doğrudan satış ve bilgilendirme sitesi üzerinden herkese hizmet vermeye karar verdik.
Gayret bizden muvaffakiyet Allahtan diyerek başladığımız bu yolda öneri ve teklifleri ile bize yardımcı olan dostlarımıza teşekkür ediyor, herkese sağlıklı bir ömür diliyoruz.
Saygılarımızla,
Atasagun Vital Bitkisel Ürünler