Temel Aromaterapi Prensipleri
- Hastaya her açıdan yaklaşım– aromaterapinin temel prensibi.
Bugün herkes, ruhsal ve somatik hastalıkların birbirinden ayrılmadığını bilir. Ruhsal durumumuza etkisi olmayan hiçbir hastalık yoktur. Hastalığı değil, hastayı tedavi etmek gerekiyor.
- Vücudun kendi güçlerine etki gösterme prensibi
Aromaterapi, hastalık durumunda sadece nedenlere ve patolojik değişimlere etki gösterme değil, vücudun kendi koruma güçlerini uyarma ve artırma üzerine yoğunlaşmıştır. İnsan vücudunun, hastalıklarla mücadelede büyük potansiyel imkanlara sahip olduğu düşüncesi daha Hipokrat tarafından dile getirilmişti.
- Kişisellik prensibi
Her zaman şunu unutmamak gerek: aromaların biyolojik aktif maddeleri insana psikolojisi, beğenme duygusu ve ruhu aracılığıyla etki ediyor, bu yüzden de tedavi sürecinde sadece hastaya hoş gelen kokuları kullanmak gerekiyor. En etkili aroma, hastanın hoşuna gitmiyorsa gerekli etkiyi göstermez.
- Farklı yönlerden etki gösterme prensibi
Bitkilerin aroması, çeşitli biyolojik aktif maddelerin bileşimidir, bu yüzden de aynı aromalar farklı hastalıkların tedavisi için kullanılabilir ve aynı şekilde belirli bir hastalığın tedavisi için farklı eter yağları gerekebilir. Örneğin, lavanta yağı en iyi antiseptiklerden biridir, ama aynı zamanda sakinleştirici etkiye sahiptir, morali iyileştirir, yorgunluğu, depresyonu ve baş ağrısını giderir.
- Dozaj prensibi
Ölçü kuralını da unutmamak gerekir. Aroma hastanın ne kadar hoşuna giderse gitsin, Hipokrat’ın temel kuralını da hatırlayın: “Zarar vermeyin!”. Aromaterapinin etkisinde doz önemli rol oynuyor. Aromaterapide şablonlar olamaz, sadece şema olabilir. Aroma uzmanının görevi – her belirli hasta için kişisel aroma kombinasyonunu oluşturmak. Deneyimler şunu göstermektedir: özellikle sorun, duygusal veya psikolojik bir karakter taşıyorsa az dozlar daha etkili olabilmektedir. Her zaman şu kuralı unutmamak gerek: düşük dozda eter yağları uyarıcı, büyük dozda eter yağları ise vücuttaki hayati derecede önemli süreçlere olumsuz etki gösterirler. Aromaterapide “daha çok – her zaman daha iyi değildir”.
- Aromaterapi kurunun uzunluğunu belirleme prensibi
Her prosedürün ve kurun uzunluğu aslında farklıdır. Her belirli durumda bu süre, hem kullanılan ürüne hem de hastanın sağlık durumuna göre kişisel olarak saptanır. İnhalasyonlar her gün, günde 1-2 kez, 7-10 gün boyunca, banyolar haftada 2-3 kez, hastalık belirtileri bitene kadar, daha sonra önlemek amacıyla haftada 1-2 kez yapılabilir. Masaj 2-3 günde 1 kez, 10-12 prosedür halinde uygulanır.
- Aromaterapi ve diğer tedavi yöntemlerini birleştirme prensibi
Aromaterapi hem bağımsız, hem de diğer alternatif tıp yöntemleri (psikoterapi, refleksoterapi, fizyoterapi, masaj) ve ilaçlarla birlikte uygulanabilir. Aromaterapi ve geleneksel tedavi yöntemleri karşılıklı olarak birbirlerinin etkisini artırır. Örneğin eter yağları (limon, lavanta, çay ağacı ve b.) ve antibiyotikler birlikte kullanıldığında bakterisid etki 4-10 kat artar.
Aromaterapi, tedavi ile zevkin birleştiği noktada
yarar sağlayacaktır.